文章基本信息

标题：SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN SINAV DÖNEMİNDEKİ ANKSİYETE DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ: GAZİ ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ
本地全文：下载
作者：Dilek TUFAN ; Merve KARAMAN ; Metin YAMAN 等
期刊名称：International Journal of Sport, Exercise and Training Sciences
电子版ISSN：2149-8229
出版年度：2017
卷号：3
语种：English
出版社：Balikesir University
摘要：Anksiyete;nedeni bilinmeyen,içten gelen,belirsiz,korku,kaygı,sıkıntı ve endişe ile yaşanan bir bunaltı duygusudur. Yaşamı tehdit eden ya da tehdit şeklinde algılanan bir çeşit alarm duygusudur. İçten ya da dıştan gelen tehlikeler veya tehlike beklentilerine karşı yaşanan bir tepkidir. Çok hafif gerginlik ve tedirginlikten panik derecesine varan değişik yoğunluklarda olabilir (Karakaya,2012: 21). Anksiyetenin bir “ruhsal bozukluk” belirtisi olması şart değildir ve değişmeye,bireyin kimliğini bulmasına eşlik edebilir. Bireylerde çeşitli olaylar,düşünceler karşısında anksiyete gözlenebilir (örneğin;sınava girmeden önce). Türkiye’de öğrenciler için önemli anksiyete kaynaklarından biri de tüm gençlik yaşamlarını etkileyen sınav stresi ve kaygısıdır. Sınav kaygısı;öğrenciler için sıklıkla akademik alanda performans düşüklüğü ve psikolojik problemlerle birlikte olan önemli bir sorundur. Sınav kaygısı olanlar;değerlendirileceği zaman gerilim,endişe ve santral sinir sisteminin aşırı uyarılmasını içeren istenmeyen bir durum yaşarlar. (Kavakçı ve arkadaşları,2010). Bu araştırmanın amacı,Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin sinav dönemindeki anksiyete düzeylerinin belirlenmesi ve elde edilen sonuçlar doğrultusunda bu duygu durumu bozukluğunun öğrencilerde indirgenmesinde yardımcı parametreleri ortaya koymaktır. GEREÇ ve YÖNTEM: Bu araştırma nicel araştırma modeline göre hazırlanmış olup tarama deseni kullanılmıştır. Bu araştırmanın çalışma grubunu;tesadüfi örnekleme yolu ile seçilmiş toplam 228 Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak;Beck ve arkadaşları (1988) tarafından geliştirilen Türkiye’de geçerlik ve güvenirliği Ulusoy ve arkadaşları (1998) tarafından yapılan 21 maddeden oluşan,0-3 arası puanlanan likert tipi bir ölçek olan “Beck Anksiyete Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistikler,bağımsız tek örneklem testi (t-testi),tek yönlü varyans analizi (One Way ANOVA) ve Tukey testi yapılmıştır. SONUÇ: Araştırma sonuçlarına bakıldığında Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin sınav döneminde hafif düzeyde anksiyete düzeyine sahip oldukları gözlemlenmiştir. Anksiyete puanlarına değişkenlere göre bakıldığında kadın öğrencilerin sınav dönemindeki anksiyete düzeyleri erkek öğrencilere oranla daha yüksek olarak bulunmuştur. Ayrıca yeterli boş zamana sahip olmadığını söyleyen öğrencilerin anksiyete düzeyleri daha yüksek olarak saptanırken aktif olarak spor yapmaya devam eden öğrencilerin anksiyete düzeylerinin aktif olarak spor yapmaya devam etmeyenlere oranla daha düşük olduğu gözlemlenmiştir. Algılanan gelir,yaş grupları ve not ortalaması değişkenleri ile öğrencilerin sınav dönemindeki anksiyete düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmamaktadır. TARTIŞMA: Bu konu ile ilişkili yapılan araştırmalarada sonuçlarla benzer olarak Doğan ve Çoban’ın (2009) çalışmasında öğrencilerin kaygı düzeyleri düşük bulunmuştur. Bazı araştırmalar kadın öğrencilerin sınav dönemindeki anksiyete düzeylerinin erkeklerinkine oranla daha yüksek olduğunu desteklerken (Taşğın,2006;Akgün ve arkadaşları,2007;Canbaz ve arkadaşları,2007;;Mayda ve arkadaşları,2014),bazılarında ise anksiyete ile cinsiyet arasında bir ilişki saptanmamıştır (Yeniçeri ve arkadaşları,2007;Nandi ve arkadaşları,2012). Sonuçlara paralel,Canan ve Ataoğlu (2010) düzenli spor yapanlarda anksiyetenin spor yapmayanlara göre daha düşük olduğu bulunmuştur. Sonuçlar anksiyete düzeyinin indirgenmesinde sporun yardımcı rolünü desteklemektedir. Araştırma konusuna benzer bazı çalışmalarda ise,ekonomik durumu kötü olan öğrencilerde anksiyete düzeyi daha yüksek bulunmuştur (Gündoğar ve arkadaşları,2007;Mersin,Öksüz,2014). Ayrıca Mersin ve Öksüz (2014) üniversite öğrencilerinin kaygı düzeyinin araştırıldığı çalışmada yaş ile anksiyete düzeyi arasında pozitif ilişki bulunmuştur.