摘要:Amaç: Bu çalışmada normal ve çeşitli derecelerde medial menisektomi uygulanan sonlu eleman modellerinde tibia kıkırdağı üzerindeki maksimum eşdeğer gerilmeler (MES) ve medial menisektomi sonrasında uygulanan proksimal tibial valgus osteotomisinin (PTO) tibia kıkırdağı üzerinde oluşan MES‘e etkisi araştırılmıştır. Yöntem: Medial menisektomi tipinin MES‘e etkisini araştırmak için onbir tip model (MD) oluşturuldu. Modellemelerde yüzde olarak oransal menisektomi uygulandı. MD 0, normal diz yapılarına sahip olan referans modeldir. MD 1; longitidunal %25, MD 2, %50, MD 3, %75 menisektomi modeli, MD 4; posterior %25, MD 5, %50, MD 6, %75 menisektomi modeli, MD 7; anterior %25, MD 8, %50, MD 9, %75 menisektomi modeli iken MD 10 total menisektomi modelidir. Bulgular: Bilgisayar destekli çalışmamızda tibia kıkırdağı üzerindeki MES MD 0‘da 0.860 MPa olarak ölçülürken bu değer; %25 menisektomi uygulanan grupta ortalama %78 (1.531 MPa), %50 menisektomi uygulanan grupta %177.9 (2.390 MPa), %75 menisektomi uygulanan grupta %473.8 (4.935 MPa) ve total menisektomi uygulanan grupta %752.6 artarak 7.333 MPa olarak ölçüldüğü görüldü. Ardından bütün modellere 0°‘den 2.5°, 5°, 7.5°, 10°, 12.5° ve 15°‘ye kadar PTO uygulandı ve tüm analizlerde mekanik aks valgusa ilerledikçe tibia kıkırdağı üzerine binen yükün (MES) azaldığı görüldü. Menisektomi tipleri incelendiğinde PTO sonucunda MD 0 ile MD 1, MD 4, MD 5, MD 7 ve MD 8 arasında istatistiki olarak anlamlı fark olmadığı görüldü. Çıkarımlar: Bu çalışmanın sonucu olarak; anterior, posterior ve longitidunel parsiyel medial menisektomiler ile anterior ve posterior segmental menisektomiler sonucunda varus deformitesi oluşmasa da, tibia kıkırdağında oluşacak dejenerasyonun önlenmesi amacıyla profilaktik PTO‘nun gerekli ve faydalı olabileceği düşünülmüştür.