摘要:AMAÇ: Skolyoz vertebral kolonun ve göğüs kafesinin 3 boyutlu deformitesidir. Orta ve hafif dereceli deformitelerde ortez kullanımı günümüzde en yaygın uygulanan tedavi modellerinden biridir. Ancak ortez tedavisinin hastalığın progresyonunu ömnlemedeki etkinliği hala tartışmalıdır. En iyi ortez uygulaması ile ilgili bir çok soru işaretleri bulunmaktadır.Ortezin şekli, açıklıkları , konulan yastıkçıkların pozisyoon ve lokalizasyonu , derotasyon onel yastıkçıkların etkisi ve sonuç olarak ortezin biyomekanik etkisini nasıl maksimum düzeyede tutulabileceği sorusunun cevabı ile ilgili net bir konsensus oluşmamıştır. Günümizde CAD /CAM ve bilgisyarlı biyomekanik simulasyon teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte endüstriyel yeni jenerasyon ortezlerle deformitenin optimal biyomekanik etkinlik sağlanarak tedavisine olanak sağlanmıştır.Bu çalışmanın amacı adolesan idiyopatikl skolyozon konservatif tedavisinde 2 farklı ortez dizayn tekniğinin etkinliklerinin karşılaştırılmasıdır. YÖNTEM:Çalışmaya retrospektif olarak takipleri eksiksiz olan 28 (22 kadın , 6 erkek, ortalama yaş 15.8 (13-18) ) adolesan idiyopatik skolyozlu hasta dahil edildi. Hastalar kullanılan ortez diazynına göre 2 gruba ayrıldılar.1.grup: Standart dizayn yöntemleri kullanılarak hazırlanan TLSO tipi kullannarak ytedavi edilen 16 hastadan oluştu .2. grup: diazyn ve üretim aşamsının bireysel geometrinin biyomekanik olarak 3 boyutlu sonlu elemanlar modeli ve CAD/CAM yazılımları (Rodin4®) ile gerçekleştirildiği ortezleri nkullanılan 12 hastadan oluştu. Hastaların başlangıç ve 6. ay takiplerinde uzun kaset ayakta röntgenleri çekilerek cobb açıları ölçüldü. BULGULAR: Her iki grup arasında yaş ve cinsiyet açısından fark izlenmedi (p>0,05) Altı ay sonunda 1.grupta torakal ve lomber eğriliklerdeki cobb açısındaki düzelemeler 18% ve 22% iken 2. grupta 29% and 42% (p <0,05) olarak izlendi. Yeni jenerasyon dizayn ortezlerde cobb açılarında ve hasta komforunda belirgin olarak daha iyi sonuçlar izlendi. SONUÇ: Bu ilk sonuçlar biyomekanik etkilerin optimum düzeyde tutulması esasına dayalı yeni jenerasyon ortezlerin adolesan idiyopatik skolyozun konservatif tedavsinde daha etkili olabileceğini düşündürmektedir. Daha uzun süre takip ve hasta sayısındaki artış ile bu bulguların desteklemnmesi gerekmektedir. Bu yöntemin ortez biyomekaniğini anlamamıza ve geliştirmemize yön vereceğine inanmaktayız.