摘要:Nörofizyoloji ve psikoloji alanındaki çalışmalara dayanan ve zengin bir felsefi arka planı olan yaşantısal öğrenme modeli, eğitimde bir problem olarak ortaya çıkan, somut yaşantı (pratik) ile soyutlama/kavramlaştırma (teori), arasında kaybolan bağlantıyı yeniden kurmaya çalışır. John Dewey ve Kurt Lewin ile bilişsel ve hümanistik psikologların ufuk açıcı çalışmalarıyla gelişen ve 1980’lerin başında itibaren teori hüviyeti kazanan yaşantısal öğrenmenin en çok bilinen teorisyenlerinden biri olan David A. Kolb’a göre yaşantısal öğrenme dört-aşamalı döngüsel bir süreçten oluşur: Somut yaşantı, yansıtıcı gözlem, soyutlama/kavramlaştırma ve etkin deneme.