摘要:İstismar ırk, din ve kültüre bağlı kalmadan her toplumda ve gelişmişlik düzeyinde yaşanabilen bir olgudur. Anlaşılması ve ortaya çıkarılması en zor istismar türlerinden olan duygusal istismarın yıkıcı sonuçları olabilmektedir. Birçok faktörle ilişkili olduğu bilinen duygusal istismarın bireylerin affetme ve öznel iyi oluşları ile ilişkilerinin incelenmesi bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Çalışma grubunu 18-30 yaş arasındaki 390 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Katılımcıların duygusal istismar düzeylerini ölçmek amacıyla Algılanan Duygusal istismar Ölçeği, affetme düzeylerini ölçmek için Heartland Affetme Ölçeği ve öznel iyi oluş düzeylerini ölçmek için Pozitif Negatif Duygu Ölçeği ve Yaşam Doyum Ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde t testi, Mann Whitney U testi, One Way ANOVA testi, Pearson Korelasyon testi ve regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma bulgularında öğrencilerin affetme, öznel iyi oluş ve algıladıkları duygusal istismar düzeylerinin yaşlarına göre anlamlı farklılık göstermediği belirlenmiştir. Cinsiyetlerine göre affetme ve öznel iyi oluş düzeylerinin farklılık göstermediği, algılanan duygusal istismar düzeylerinin ise farklılık gösterdiği saptanmıştır. Araştırmanın korelasyon sonuçları affetme alt boyutları ile öznel iyi oluş arasında pozitif yönde ve düşük kuvvette ilişki olduğunu göstermiştir. Doğrusal regresyon analizi sonuçları algılanan duygusal istismarın öznel iyi oluş ve kendini affetmenin; çoklu regresyon analizi sonuçları ise kendini affetme ve durumu affetmenin öznel iyi oluşu yordayan önemli değişkenler olduğunu göstermiştir. Bu bulgular ilgili alan yazın ve çeşitli öneriler ışığında tartışılmıştır.
其他摘要:Abuse is a phenomenon that can be experienced in every society and at any level of development regardless of race, religion and culture. Emotional abuse, which is one of the most difficult types of abuse to be understood and revealed, can have devastating consequences. The aim of this study is to examine the relationships of emotional abuse, which is known to be related to various factors, with the subjective well-being and forgiveness of the individuals. The study group consists of 390 university students between the ages of 18-30. The Perceived Emotional Abuse Scale was used to measure the emotional abuse levels of the participants, the Heartland Forgiveness Scale was used to measure their forgiveness levels and the Positive and Negative Emotional State Scale and the Life Satisfaction Scale were used to measure their level of subjective well-being. T-test, Mann Whitney U test, One Way ANOVA test, Pearson correlation test and regression analysis were used to analyze the data obtained. Findings of the study showed that students' level of forgiveness, well-being and perceived emotional abuse did not differ significantly with respect to their age. It was determined that, while the levels of forgiveness and subjective well-being did not differ with respect to gender, the level of perceived emotional abuse differed. The correlation results of the study showed that there was a positive and low correlation between the sub-dimensions of forgiveness and subjective well-being. The results of linear regression analysis showed that perceived emotional abuse was important variable predicting subjective well-being and self-forgiveness. The results of multiple regression analysis showed that self-forgiveness and forgiveness of a situation were important variables predicting subjective well-being. These findings were discussed in the light of relevant literature and various recommendations.
关键词:Algılanan Duygusal istismar; Affetme; Öznel İyi Oluş; Pozitif Psikoloji