期刊名称:Selcuk Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi
印刷版ISSN:1302-1796
出版年度:2015
期号:33
页码:35-44
出版社:Selcuk University
摘要:Organizasyonlarıbirer sosyo-teknik sistem hatta birer canlıorganizma gibi görecek olursak, son yıllarda yaşanan hızlı değişimleri kavramak, sorunlarıtespit etmek, çözüm yollarıbulmak, bu yollardan en makulünü denemek ve sorunlarıtamamen ortadan kaldırmak için işletmelerin çok da fazla vakti bulunmamaktadır. Durumsallık yaklaşımının ışığıaltında işletmeler birer açık sistem olmakla birlikte çevreleriyle sürekli iletişim halindelerdir ve bunun gereği olarak etkileşim ve değişim kaçınılmaz olmakta ve kimi zaman da bu etkileşimin sonucu kriz gibi işletme için hayati sorunlara yol açabilmektedir. Krizler en genel anlamıyla atlatılmasıgereken zor zamanlar olarak tanımlanabilir. Organizasyonlarıtüm fonksiyonel faaliyetlerin durmasına kadar sürükleyebilecek bu gibi durumlara hazırlıklıolmak onu kısa yoldan atlatmanın veya ondan karla çıkmanın bir yolu olarak kullanılabilir. Öte yandan yönetim perspektifinden bakıldığında ise krizler yöneticinin her zaman göz önünde bulundurması gereken olgular olarak değerlendirilmektedir. Günümüz rekabetçi işortamında yönetici, bir yandan geleceği düzgün planlamanın peşindeyken, bir yandan da olasıtehlikelere karşıişletmenin hayatınısürdürebilmesi için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Kriz anlarıbu tehlikelere bir örnek olarak gösterilebilecekken, var olan önlemler sayesinde ve krizlerin dinamik ve değişken yapısı itibariyle yöneticiler bu zamanlarıbirer fırsat olarak da kullanabilirler. İşdünyasındaki gelişmeleri takip ederek ve bu gelişmelere adapte olma sürecini minimuma indirerek yola devam edebilmek bugün tüm organizasyonların temel sorunu halindedir. Zira günümüz işdünyasında ayakta kalmanın yolu sadece birkaç değil birçok koşulun bir araya gelmesi ile mümkün bir hale gelmiştir. Dolayısıyla işletmeleri zor duruma sokacak ekonomik, finansal, küresel her türlü olumsuz değişiklik durumuna hazırlıklıolmak günümüz işdünyasında tutunabilmenin olmazsa olmaz şartıdır. Her ne kadar krizleri bu olumsuz gelişmelere örnek olarak verebilsek de incelenen gerçek vakalarda kriz ortamında doğan fırsatlarla karşılaşılmışve hatta bu zamanlarıkar ile atlatan işletme örneklerine rastlanmıştır. Kriz ortamında var olan konjonktürü iyi değerlendiren işletmelerden bazılarıkişilerin alım gücünün azalmasına istinaden geliştirdikleri yeni marka ile müşterilerine daha ucuz mal sunarak büyümüşlerdir. Hatta bazılarıise bu kriz ortamlarında ortaya çıkmışve var olan boşluğu doldurarak müşterilerin ihtiyaçlarınıkarşılamışlardır. Türkiye açısından örnek verecek olursak indirim perakendeciliğinin doğuşu ve gelişimi kriz ile başlayan bir sürecin ürünüdür. Krizlerin ortaya çıkışsebepleri ne olursa olsun, işletmeler adına bir etki yarattıklarıaşikârdır. Bu etkiden olumlu kazanımlar çıkartabilmenin yollarından biri de doğru bir kriz yönetim planıve yerinde bir iletişimden geçmektedir. Tüm bu açıklamalardan beslenerek bu çalışmanın amacı, teorik açıdan krizlerin fırsata dönüşmesi olgusunu açıklamaya çalışmak olup bu durumu bazıkriz ortamlarındaki işletme örnekleriyle pekiştirmektir. Aynızamanda bu çalışma, krizlerin kayıp yerine kazanç olarak algılanma kültürünün gelişimine katkısağlamayıamaçlamaktadır. Bütün bunlarıdoğru bir şekilde aktarabilmek adına çalışmada krizin detaylı tanımlamalarına, kriz yönetimine ilişkin görüşlere ve krizlerin fırsat olarak algılanmasıgerekliliğinden hareketle çeşitli yaşanmışkriz örneklerine yer verilmektedir. Daha genişbir perspektiften değerlendirebilmek için verilen işletme örnekleri hem Türkiye’yi, hem de ABD ve AB Ülkelerini kapsamaktadır. Bu örneklerden varılan ortak sonuç, krizlerin sahip olduğu dinamik ve değişken yapısı sayesinde bünyesinden bazıfırsatlarıbarındırdığıyönünde olmuştur.