摘要:“Felsefe nedir?” suâline muayyen ve herkesi tatmîn edecek bir cevâb vermek kolay değildir. Çünki her feylesofun birbirine uymak istemeyen, kendine mahsûs bir ta’rîfi vardır. Mütenevvi’ ta’rîfler karşısında hattâ felsefenin birbiriyle alâkadâr olmayan muhtelif fikirleri toplayan bir mefhûm olduğu zehâbı hâsıl olabilir. Fi’l-hakîka Platon’un fikr-i metafiziki, Revâkiyyûnun (Stoa) yaşayış felsefesi, Spinoza’nın “hendesî usûle nazaran ahlâk”ı, Leibniz’in monadları, Kant’ın akıl tenkîdi, Schelling’in ayniyet felsefesi, Scho-penauer’in irâde metafiziki ve bunun gibi. İlk bakışda pek müte-nevvi’ bir manzara arz ederler ise de bunların tesâdüfen aynı isimle tesmiye olunduklarını kabûl edemeyiz. Her ne kadar müşterek isimle tesmiye olunmak umûmiyetle mevzû’ların aynı olduğunu göstermek için kâfî delîl değil ise de, felsefe kelimesiyle müşterek bir mevzû’un tesmiye olunduğunu hissediyoruz.